Dört Dörtlük Olmak Zorunda Değilsiniz

Mükemmelliyetçiliğinizin sınırı ne olmalı?

Yaptığınız her işte, sosyal ilişkilerinizde en iyi olmaya çalışırken kendinizi ne kadar yıprattığınızın farkında mısınız? Aslında bu durum çağımızın rahatsızlığı olan: mükemmeliyetçilik…

Peki, nedir bu mükemmeliyetçilik?

Son yıllarda oldukça sıklıkla duyduğumuz ve konuşmalarda bir nevi “moda” olmaya başlayan kavramlardan biridir mükemmeliyetçilik. Özellikle iş yaşamında bazı insanlar kendilerini “fazla mükemmeliyetçiyim” şeklinde tanımlama eğilimi gösteriyor, çocuklarından çok fazla şey bekleyen ebeveynleri nitelendirmek için “aşırı mükemmeliyetçi anne/baba” sıfatı kullanılıyor. Uzmanlar ise mükemmeliyetçiliği genel olarak kişinin kendisi için aşırı yüksek beklentiler koyması ve bu beklentilere ulaşma konusunda oldukça endişe duyması olarak tanımlıyor. Mükemmeliyetçilik bir bakıma “kusursuzluğu arama” olarak da tanımlanabilir. Bu tarz bir mükemmeli arama içinde olan kişiler genellikle başarısızlığa aşırı derecede odaklanır, başarılarını görmezden gelme eğilimde olur. Hatalarına olduğundan daha büyük anlam yükler ve kendi ile ilgili olumsuz duygular besler.

‘’Ben mükemmeliyetçiyim’’ demeden önce şunun ayrımına bir varalım. Yaptığınız işi dört dörtlük yapmanız; sizin o işe verdiğiniz değeri ve kendinize olan saygınızı gösterir. Ancak mükemmeliyetçi kişilerde devamlı eleştirel bir yaklaşım (hem kendine hem de karşısındakilere karşı), aşırı kontrolcülük ve sonuç odaklı yaklaşımları gözlemleriz. Yani yaptığı işten, süreçten keyif almaktan uzak bireyler olurlar. Kendine ulaşılması neredeyse imkansız, gerçek dışı hedefler koyan ve doğal olarak bu hedeflere ulaşamadığında da sık sık hayal kırıklığı ve öfke yaşayabilirler.

Neler yapabiliriz?

·         Kendinizden aşırı beklentiler içinde olmanızın olumsuz sonuçlarını çıkartmak. Mükemmele odaklandığınız veya çok yüksek standartlar koyduğunuzda ne gibi olumsuz şeyler oluyor? İşleriniz mi aksıyor, kendinizi suçlu mu hissediyorsunuz? Yoruluyor musunuz? Bunları belirlemek, neden değişime ihtiyaç duyduğunuzu kendinize göstermenize yardımcı olabilir.

·         Hedef ve amaçlarınızı gözden geçirmek. Kendinize koyduğunuz amaçları listelemek ve bunlara objektif bir gözle geriden bakmaya çalışmak, bu amaçların ne ölçüde gerçekçi olduğuna karar vermenize yardımcı olabilir. Eğer emin değilseniz, sizi yakından tanıyan kişilerin fikrini almak ve amaçların ne ölçüde ulaşılabilir olduğunu görmeye çalışmak iyi bir başlangıç noktası olacaktır.

·         Standartlarınızı gevşetmeye çalışmak. Eğer işleri ve yaşamı sadece siyah ve beyaz olarak algılama eğiliminiz varsa, araya başka tonları katmaya çalışmak, yani bu standartlardan

tamamen vazgeçmek yerine nasıl gevşetilebileceklerini bulmaya çalışmak sizi rahatlatabilir. Böylece gerçekçi olmayan standartlar ve beklentiler yerine daha ulaşılabilir ve daha az stres verici olanlar konulabilir.

·         Hataları kabul etmek için kendinizi zorlamak ve hatta ödüllendirmek. Eğer hata yapmaya tahammülünüz yoksa, bir hata yaptığınızda etrafta neler olduğuna bakmaya çalışmak, örneğin dünyanın sonunun gelmediğinin, birilerinin zarar görmediğinin kanıtlarını almak ve böylece hata yapmanın normal bir şey olabileceğini kabul etmeye çalışmak size mükemmellik arayışından uzaklaşmada yardımcı olabilir. Bir hatanızı kabul ettiğinizde ve kendinize daha toleranslı yaklaşabildiğinizde, kendinize bir ödül vermek hem keyfinizi yerine getirebilir, hem bundan sonra daha esnek olmanız için sizi motive edebilir.

Bir Cevap Yazın