Sürrealizm Ne Yana Düşer Usta?

Siz bilmezsiniz, sürrealizm diye bir akım vardır.

Baştan belirteyim, bu bir Zaytung haberi değildir! Gerçi beni tanıyan dostlarım ve sosyal medyadan takipçilerim goygoyu sevdiğimi ve uçuk hikayeler anlatma özelliğimi bildiği için biraz kuşkuya düşebilirler. Neyse ki işleyeceğim konu çoktan haber olmuştu… Bundan dolayı yırtarım sanırım. Bu kadarını ben bile uyduramazdım, keşke becerebilsem…

23 Ocak günü önüme düşen ilginç bir haber bu yazının konusu. Öğleden sonra önüme düşmese aslında paşa paşa etkinliğe katılır, lokmamı yer, Dali beyciğimin otuzuncu yıl anmasında vazifemi eda ederdim. Hem de iyi olurdu, kırkını kaçırdıydım muhteremin…

Dali beyciğim dedik de lokması dökülen zat-ı muhterem kimdir, bunca önemli kılan nedir? Pek sanmıyorum ama yine de bilmeyenler olabilir diye ‘entelektüel ve aydın hatun’ kişiliğimi de konuşturayım. Hazır fırsat bulmuşum, bunca bilgi de boşa gitmesin, bakarsın yaldızıma kapılan olur, bir koca falan da bulur, sadece evimin kadını zevcemin yazarı olurum J

Siz bilmezsiniz, sürrealizm diye bir akım vardır. O akımda resim konusundaki temsilcisi hatta ‘en babası’ da olduğu söylenir efendim Dali Bey için.

Sürrealizm en kısa tabiriyle gerçeküstücülük olarak adlandırılabilir. Biraz genişletirsek de akla hayale sığmayan, bilinçaltına, duygulara ket vurmadan akışına bırakmak, kendini çok da kasmamak, günümüz diliyle de ‘olduğu kadar, olmadığı kader’ gibi telaffuz edilebilir.

‘Onca eser üretilmiş, anlayan kaç kişi’ gibisinden de savunma yapabiliriz, halk olarak.  Anlamadıysanız ya da böyle ecüş bücüş gibi diyorsanız kesin o sürrealisttir.

Okuma yazmamız tamdı da resim sergilerimiz kusur kaldı. Bunca kafanızı karıştırdığım yeter, editörüm de okurken ‘Ayyy kadın toparla artık’ diyecektir zaten.

İstanbul’dan bir grup sanatsever ve Dali Beyciğimin de hayranları boş geçmemişler, otuz dokuzuncu ölümünü anmak babında hem toplaşalım hem kültürlenelim hem de lokmasını dökerekten cancağzımızın ruhunu şad edip, üç beş de hayranı artsın, resme de ilgi artsın istemişler zaar.

Salvador bey, buncasını sen bile akıl edebilir miydin? Sürrealizmi böyle güzel tasvir edebilir miydin? Otuzunu kaçırdım, otuz birine yetişmek arzusuyla, 23 Ocak 2020’de görüşmek üzere. Biraz söz sanatı yaptık, affola!

Bir Cevap Yazın