YA GİDİYORLAR YA ÖLDÜRÜLÜYORLAR

Boyunduruk altına, çepeçevre kuşatmaya alındık… Nobranlıkla, bilgisizlikle, gericilikle ve ilkelleşmeyle çevrili dört yanımız… Açıktan açığa hesap görülmekte, rövanş alınmakta; ilimin, bilimin, ilerlemenin ve geri bırakılmanın hesabı. Cehaletleri bir hayat daha kararttı, Ekrem Karakaya’nın hayatını.

Karşıdurdukları ne varsa, her şeyi alaşağı etmek; herkesi durdukları o batağa doğru çekmeden, çağlar öncesi karanlığa sürüklemeden de durmaya niyetleri yok galiba…

Çanak tutucular sayesinde de ortalık cerahatten, çürümeden geçilmiyor. Dur duraksız da el yükseltmekteler; sorunun kaynağını, çözümün nerede olduğunu; dahası emekçinin düşman değil ancak omuz olacağından habersizce; yakıp yıkmakta, yok etmekte ve öldürmekteler…

Beyaz Önlük Kana Bulandı…

Ekrem Karakaya, birdoktor, kardiyologdu. 06/07/2022 tarihinde, öğlen sonrası; Konya’da çalıştığı hastanede mesaisinin başında katledildi…

Öncesinde baktığı hastasına yahut az sonrasında odaya girecek birine umut olabilecek bir doktor, uzman, zor da yetişen bir branştandı da… Yok artık!

Tırnak çakısıyla AVM’ye, bir sinemaya giremiyorsunuz; silahla hastane basıp, güpegündüz sağlıkçı dövebiliyor, doktor öldürebiliyorsunuz…

Susmayan nefretin dili, alınmayan güvenlik önlemleri neticesinde; sağlıkçılara yapılan sayısız saldırıdan sonuncusu; ölümle, cinayetle sonuçlandı…  

Öğrenilene göre; bir ay önce ameliyat ettiği hastasının ölümü üzerine; hastanın oğlu tarafından öldürüldüğü… Öğrenilene göre diyorum; çünkü RTÜK (Radyo Televizyon Üst Kurulu), aynı akşam habere yayın yasağı getirdi… Şu saatten sonra olay aydınlanır mı bilinmez?

Haziranda 229 Hekim Belge Aldı

TTB’nin (Türk Tabipler Birliği) verillerine göre; 2022 yılının ilk altı ayında 1171 sağlıkçı, yurtdışında çalışmak için ‘iyi hal belgesi’ aldı.

Bu sayı haziran ayı için 229 kişi. Yılın ikinci yarısında da 1709 hekimin daha; TTB’ye başvurması da bekleniyormuş…

Artan nüfus, ulaşılamayan sağlık, hasta başına 2-3 dakikaya inen süre; şehir dışı sınırlarına taşınan adına “Şehir Hastanesi” denilen yapılanma; çiğnenen ve iç edilen özlük hakları; her şey bir yana dur(ul)mayan şiddet…

Tüm bunlar sanki azdı; hak, hukuk, adalet istiyorlar diye, boyun eğmedikleri için sık sık “Giderlerse gitsinler”; diye kovulmak…

N’apsın bu insanlar? Gitmese ölüyor, dövülüyor, kıymetleri yok; gitse göz arkada, gücenik…

İyice Zıvanadan Çıkıldı

Önceki gün, Türkiye Psikiyatri Derneği eski başkanı, Lgbti+’lar üzerine çalışmaları, bilimin ışığında yürüyor olması da sebepli; evinin önünde saldırıya uğruyor.

Koray Başar, öncesinde günlerce hedef gösterilmişti. Olay anında da iki saldırgan “Lgbti+’lar üzerine çalışmasını, haklarından bahsetmeyi bırakması” uyarısında bulunuyor…

İsteniyor ki herkes bilime sırtını dönsün, doğruları konuşmasın; karanlığa ve tek tipçiliğe biat etsin; insan ve de hasta haklarından, çeşitlilikten dem vurulmasın…

Alınmayan Önlemler, Korumayla Gizleniyor

TTB, kardiyolog Karakaya’nın öldürülmesi sonrası, 7 ve 8 Temmuz tarihlerinde grev kararı almıştı.  Grevin ilk günü, Çapa’dan İstanbul Valiliği’ne yürümek isteyen doktorlar; polis şiddetine uğrayıp, biber gazına da maruz kaldılar…

Aynı olayda, yaralanan polis memuruna ilk müdahaleyi kim yapıyor dersiniz? Elbette ki önlerini kestikleri, gazladıkları kitle içindeki doktorlardan birisi…

Hastanelerin kapısında güvenliği sağlayamayan, doktorunu, meslektaşını koruyamayan Sağlık Bakanı Koca, Konya’da katıldığı Ekrem Karakaya’nın cenazesinde; sağlıkçılarla arasına, korumalarıyla duvar örüyor…

Halka, emekçiye, doktora gelince olmayan bütçe ve haklar; kendileri ve itibarları söz konusu olduğunda; gözümüze sokulmakta…

Hayattan, gerçeklerden kopan iktidar; acımız ve öfkemizi de etten duvarlarla, yasaklarla perdelemenin derdinde…

Oradan görürler mi, görmek isterler mi bilinmez lakin sabırlar taştı, bıçak kemiği geçti; öfke ülkenin en ücra dehlizlerinden dahi, sel olup akmakta…

Bir Cevap Yazın