TÜM OLUMSUZLUKLARI SİL, GÜZELLİKLER GETİR YENİ YIL

Geçen yıl bu vakitler evlerimizde oturmaya zorlandığımız, ara ara açılıp kapandığımız, özellikle resmi bayramlar ve hafta sonlarını kapsayan yasaklar bitse de şu Covid belasından kurtulsak diye geçiyordu. 2021 gelecek, biraz umut, biraz neşe katacaktı belki bizlere. Sonunda geldi yeni yıl, onunla birlikte Covid belasının çeşitli varyantları ile birlikte canımızdan can kopardı. Hemen hepimizin evinden sonsuzluğa uğurladığımız canlarımız oldu. Artık bitiriyoruz bu yılı. 2022 ne getirir, ne götürür bilmiyorum ama her gelen yıl gideni aratıyor maalesef.
Eskiden yeni bir yıl geliyor diye nasıl sevinirdik oysa. Beklentilerimiz vardı, heyecanlarımız, umutlarımız vardı. 31 Aralık gecesi sevdiklerimizle toplanıp, güle oynaya, keyifli karşılardık 1 Ocak’ın gelişini. Bütçesi uygun olanlar herhangi bir mekanda rezervasyon yaptırır, şarkılı türkülü karşılar, bazıları da TV başında geçirirdi. Evin büyüklerinin hazırladığı ufak çaplı hediyeler verilir, özellikle çocukların sevinçlerine ortak olunurdu. O zamanlar böyle hırsızlar yoktu ya da sosyal medya olmadığından bilinmiyordu. Ama Milli Piyango bir umuttu. Hemen her evde bilet alan birisi mutlaka olurdu.

Canım babacığım hiç üşenmez, Eminönü’ne gider, Nimet Abla gişesinden alırdı biletini. Amorti dışında hiçbir kazanımı olmadı hayatı boyunca. Ama olsundu, TV’de çekilişi izlemek bile büyük bir heyecandı onun için. Eminönü’ne gitmişken eli boş dönmez, Şekerci Hafız Efendi’den şekerleme, kuruyemişçilerden taze taze kuruyemiş alıp öyle dönerdi Üsküdar’a.

Bizim aile büyükleri bu geceyi çok önemserdi. Ablacığım tombala oynamak için hepimizi toplardı. Güle oynaya, kahkahalarla oynardık birlikte. Hayatta olduğu gibi tombalada da çok şansı yoktu canım ablacığımın. En son 2007’yi 2008’e bağlayan gece oynadık birlikte. Ondan sonra zaten hiç oynamadım. Nedense kazanan hep ablacığım oluyordu. Hastalığa karşı da böyle kazanacak diye düşünmüştüm o vakit. Ama maalesef bu illetin kazananı yok. Eylül’de biz de kaybettik bu savaşı ne yazık ki.

Sonraki yıllarda yaprak dökümü devam etti peş peşe. Bizi bir araya getiren aile büyükleri, bu dünyadan birer birer çekip gidince eskisi gibi toplaşmalar, birlikte karşılamalar olmuyor maalesef. Geçen yıl can dostum ve kız kardeşiyle karşılamıştık gelen yılı. Dostum yılbaşında aldığı ani bir kararla şehir değiştirince, bu yıl ayrı ayrı gireceğiz hepimiz 2022’ye. E çocuklar kendi evinde, herkesin kendi hayatı, herkesin kendince bir yaşantısı var. Bu zamana kadar hep kalabalık, bir arada karşıladığımız yeni yılı, bu sefer evde bir başıma karşılayacağım.

Ne hediye ne hazırlık ne de farklı bir gece olacak benim için. Zira gelen yıldan umudum yok. Çok farklı beklentiler olmayacak sanırım tüm dünyada da ve içinde yaşadığımız coğrafyada. Yeni yeni isimlerle Covid hayatımızda olacak. Can almaya devam edecek yine. İşsizlik, yoksulluk peşini bırakmayacak pek çoğumuzun hayat pahalılığında bu yaraları daha çok depreşecek. Zengin çok daha zengin olurken, fakir dibin dibini görecek gibi. Yönetenlerin hırsı dünyayı alt üst etmeden, biz sade vatandaşlar birbirimizi kırmadan, üzmeden geçirelim bu günleri. Belli mi olur belki bir taş düşer yönetenlerin, yetkililerin kafasına da bu kadar kötülüğün artık yettiğini düşünüp daha iyiliksever, yardımsever, hakkınca, bölüşüm odaklı bir gelecek planlarlar halk için. Kim bilir, belki olur.

Hayal kurmak parayla değil ya… Ben de gelecek yeni yıla dair çok hayaller kuruyorum. Herkesin bir beklentisi, bir dileği varsa eğer kimseyi kırmadan, incitmeden, bütün dilekler gerçek olsun. 2022 yeniliklerle, güzelliklerle, mutluluk, huzur, sağlıkla buyursun gelsin. Başımızın üstünde yeri var. Son 20 yılın bütün acılarını, olumsuzluklarını süpürecek güzel günler görebilmek dileğiyle. Hoş geldin yeni yıl.

