ŞİŞLİ’DE BİR ŞEYLER OLUYOR

“İçinde bulunduğumuz coğrafyada ve tarihte sürekli olarak; devlet, organları ve temsil ettiği vatandaşları tarafından sistematik bir şekilde hedef gösterilen, hayatın her alanında ayrımcılık, ötekileştirme, damgalama, şiddet, taciz, yerinden etme, cezasızlık ile ölüme mahkûm edilen LGBTİ+ların bu seçim yöntemi ve proje içerinde sözlerini söyleyebilmesi için eksik olan şey ‘Doğal Üye’ kotası ve kavramıydı…”  

Mahalleler, şehirler, ülkeler insan topluluklarıdır. İçinde yaşayan her bireyin, alınacak her kararda sözü olabilmeli, temsil edilme hakkı da olmalıdır.

Seçimler, sandıklar katılımcı demokrasi için, salt ve tek seçenek değildir. Oy verme ile, vatandaşın görevi veya da yurttaşla ilişik bitmez. İçerisinde olabilmeli; fikir, arzu, talep, öneri ve şikayetlerini de dile getirebilmeli, olanak da bulabilmelidir.

Her bireyin, topluluğun ihtiyaçları, istekleri, öncelikleri farklılık göstermekte; kimileri ortak talepler olabilirken, bazıları ise diğer gruplarca yok sayılmakta veyahut da ihtiyaç olabileceğine dair fikri de olmamakta.

BENİM BÜTÇEM

Yerel seçimlerde, anakent ve büyük şehir belediyelerinin birçoğunun, muhalefete ve Millet İttifakı’na geçmesi ile beraber; hayatımıza bazı yeni kavramlar girmekte, şeffaf ve açık toplantılar düzenlenmekte. Yeni kavramlardan birisi de “Benim Bütçem.”

Genel itibari ile, ödenen vergilerin ne tarz hizmetlere dönüştürülmesi gerektiği, ihtiyaçlar, öncelikler konusunda içinde yaşayan insanların fikirlerine de başvuran bir uygulama.

“Benim Bütçem/Katılımcı Bütçe”, Şişli Belediyesi’nin sayfasında:

 “Türkiye’nin mahalle temelli ve aktif vatandaş odaklı ilk Katılımcı Bütçesi “Benim BÜTÇEM”, Şişli Belediyesi ve Şişli Kent Konseyi öncülüğünde Şişli’nin 25 mahallesinde yaşayan vatandaşların katılımıyla hayata geçirildi. Dünyada 3 bine yakın belediyede uygulanan Katılımcı Bütçe çalışmaları, bu boyutlarıyla ilk kez Türkiye’de bir belediyede uygulanma imkânına kavuştu” şeklinde tanımlanmış.

Şişli Belediyesi ve Şişli Kent Konseyi’nin ortaklığında düzenlenen konferans; 6 Kasım’da Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin ve Şişli Kent Konseyi Başkanı Şükran Eroğlu’nun ev sahipliğinde Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda yapıldı.

Pelin Batu moderatörlüğünde gerçekleşen, Muammer Keskin’in açılış konuşmasını yaptığı konferansa; Kemal Kılıçtaroğlu, Canan Kaftancıoğlu ve çeşitli partilerin temsilcileri, milletvekilleri, meslek odaları ve de STK’larda katıldı.

“Doğal Üye” ve LGBTİ+’LAR

Pembe Hayat LGBTİ+ Dayanışma Derneği’nden Doğuhan Kara: “İçinde bulunduğumuz coğrafyada ve tarihte sürekli olarak; devlet, organları ve temsil ettiği vatandaşları tarafından sistematik bir şekilde hedef gösterilen, hayatın her alanında ayrımcılık, ötekileştirme, damgalama, şiddet, taciz, yerinden etme, cezasızlık ile ölüme mahkûm edilen LGBTİ+ların bu seçim yöntemi ve proje içerinde sözlerini söyleyebilmesi için eksik olan şey ‘Doğal Üye’ kotası ve kavramıydı” şeklinde sözlerine başladı.

“Doğal Üye” kavramının Benim Bütçem projesindeki anlamına dair: “toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesini cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği çeşitliliği noktasında kapsayıcı bir düzenleme” diye tanımladı.

Karahan; “En temel hak olan yaşama hakkı için verilen mücadelemizde, bizleri koruyacak olan İstanbul Sözleşmesi’nin iptaline bahane gösterilmemizle birlikte; büyüyerek devam eden hedef göstermeler, biliyoruz ki bir gün sona erecek.

Kendinden başka kimseye yaşam hakkı tanımak istemeyen zihinlerin el ele vererek inşa etmeye çalıştıkları sistem, elbet bir gün yerini özgür, adil ve eşitlikçi bir dünya düzenine bırakacaktır.” Son sözleriyle; İstanbul Sözleşmesi’nin öneminin de bir kez daha altını da çizmiş.

Türkiye’nin, İstanbul’un belki de en çok LGBTİ+’ yurttaşlarını barındıran, özellikle de trans kadın nüfusunun yoğun olduğu bir ilçede, böyle bir hizmet görmek ve bütçede söz sahibi olabileceğimizi bilmek; 14.’ncü yılına giren hem mahallelisi hem de trans bir kadın olarak beni, oldukça da mutlu etti.

2014 yerel seçim süreci ile başlayan, o dönemde aktif siyasete giren, sonrasında belediye başkan vekilliği görevi de yapan; sevgili arkadaşım Boysan Yakar’ı da özlemle ve sevgi ile anarken, Şişli’nin o günden bu günlere kat ettiği yolu da görmek ayrıca sevindirici de.

Tüm bunlarla beraber; günün birinde belediye meclisinde daha çok LGBTİ+’ların ve de trans kadınların/erkeklerinde olması arzumu, ihtiyaç da hissedildiğini; Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin özelinde, gelecekteki başkan adaylarına da iletmiş olayım, çalışmalarını da kutlarken.

Özellikle de translar kadınlar merkezli; fobik olmayan daha çok sağlık kuruluşu, belki destekleyici eğitim olanakları, ilçede yaşayan trans öğrenciler için burs fonu (Sarıgül başkanlığında, başvurum geri çevrilmişti) gibi çalışmaların, ihtiyaç olduğu da  şahsi gözlemim.

Eşit, adil, dayanışmacı, kapsayıcı bir yönetimin kapısı yerelden açılır. Salt cinsiyet kimliği, cinsel yönelim temelli de değil, mültecisinden diğer azınlık gruplarına her Şişlili yurttaşında; ihtiyaçları önceliklenmeli, temsiliyet hakkı tanınmalıdır.

Yerelden genele, insani haklarımız, toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı düzen, yurttaşın yurttaşlığını hissedeceği; adil, özgür, demokratik bir yönetim hepimizin hakkı…