Reyting Uğruna Ne Canlar Yanıyor
Televizyonun yarattığı katillerden sadece biri: Murat Özdemir
Murat Özdemir. Son günlerde bilinen haliyle ‘Papağana işkence yapan Murat’! Acun Ilıcalı’nın önce Yemekteyiz programı ile televizyon ekranlarında gördüğümüz, sonrasında Master Chef programı ile psikopatlığını gözler önüne seren Murat Özdemir… Yarışmadan diskalifiye olduktan sonra önce kendini kesti, sonra papağanını boğazladı, sosyal medya ayağa kalktı, önce gözaltına alındı sonra serbest bırakılıp Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi´ne gönderildi.
Murat Özdemir yeni Türkiye ve yeni medyanın ilk olmayan ve son olmayacak şahane örneklerinden. Medya patronlarının reytinglerine reyting katmak amacıyla tüm hareketlerini uzun süre normalleştirdiği ve son aşamaya gelene kadar hala yayınlamayı sürdürdüğü Murat Özdemir, bağıra bağıra, kendini ifşa ede ede sorunlu tavırlarına devam etti. Kendine zarar vermesi herkesçe ‘Amaaan ne olacak’ dedirtti, hatta yaptıkları daha çok takip edilir oldu. Birkaç gün öncesinde ise başka bir canlıya, hiçbir zararı olmayan bir papağana alenen işkence etti ve sosyal medya hesabından yayınlandı. Hayvan severlerin de müdahalesi ile evinden alınan Murat Özdemir, ülkede her suçlunun gördüğü muamele gibi serbest bırakıldı. İlerleyen süreçte de ne olur bilinmez.
Peki bu adamı başımıza tam anlamıyla musallat eden ve prim veren kanallar ne yaptı? Sadece sosyal medyadan bir kınama, birkaç gün sonra unutulacağına tam olarak inandırma… Birkaç cümle ile kınayınca işler düzelmiyor arkadaş! Hala reyting uğruna yarışma programları adı altında insanlar birbirine saldırıyor, bunlar alenen yayınlanıyor ve köpürtülerek tekrar tekrar sunuluyor. Kaostan, kavgadan besleniyoruz. Prim isteyenlerin önüne de altın tepsiyle sunuyoruz.
Peki bizim korumacı halkımız ne yaptı? Sosyal medya hesabında papağan boğazlayan bir adamı daha çok takip etti, saatler içinde takipçi sayısı katlandı da katlandı. Kimi kime, neyi neden şikayet ediyoruz ki bu ülkede?
Kaostan besleniyoruz, ölümden zevk alıyoruz, magazinin şiddet boyutundan kendimize malzeme çıkartıyoruz. Yöneticimiz çıkıyor alenen gazetecilerini tehtit ediyor, TV programından çıkan adamlar hayvanlara işkence ediyor… Bu insanların hepsi etrafımızda. Bugün bir hayvana yapılan işkence ertesi gün çocuk tecavüzüne, kadın katiline, eşcinsel katliamına gidiyor. Hiiiiiç ‘Ben karşıyım, kınıyorum’ demeyin! Hepimiz yapıyoruz bunu. İzledikçe, izlettikçe, daha çok takip ettikçe bir cümle ile konu kapanıyor, o adam görünümlü canavarlar ülkede kol geziyor.
Ne mi oluyor? Her geçen yıl daha çok tecavüz mağduru çocuk ölüyor. Her geçen yıl daha çok kadın mini etek giydiği için şiddet görüyor. Her geçen yıl daha çok eşcinsel hayatını kazanmaya çalışırken kimliğini gizlemediği için faili meçhul cinayete kurban gidiyor.
“Uyanın” diye bağırmak isterdim ama kanla beslenen bir halka, kanla beslenen bir zihniyete neyin bağırışı. Uyuyun. Uyuyunca her şey daha güzel. Reytingleri katlamış olursunuz en güzelinden.
