ÖZGÜRLÜK YÜRÜYÜŞÜ ANKARA’YA ULAŞTI

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş’ın Can Atalay ve tüm Gezi tutsaklarının özgürlüğü için 1 Ekim’de Hatay’dan başlayan “Özgürlük Yürüyüşü” 25’inci gününde Ankara’da sürüyor.

Yürüyüşte Erkan Baş’a bugün Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Genel Başkan Yardımcısı ve Hakkari Milletvekili Vezir Coşkun Parlak, Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Merkez Koordinasyon Üyesi Hasan Durkal ve Emekçi Hareket Partisi (EHP) Ankara İl Başkanı Sanem Deniz Kural eşlik ediyor.

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, yürüyüşün 25’inci gününe ve Can Atalay’a dair AYM’nin verdiği hak ihlali kararına ilişkin konuştu. Baş, 25 gündür adım adım Can Atalay’a özgürlük istediklerini belirterek bugüne dek yürüyüşe destek veren kurum temsilcilerine teşekkür etti.

Baş, şu ifadeleri kullandı: Bugün Anayasa Mahkemesi, Can Atalay’ın hak ihlali başvurusunu artık nihayete erdirmek zorundaydı. Bugün açık söylemek gerekirse beklediğimiz karar çıktı. Can Atalay’ın hak ihlaline uğradığı ve özgürlüğünün alıkonulduğu Anayasa Mahkemesi tarafından doğrulandı. Bundan sonra yapılacak bir şey var, derhal Can Atalay’ın tahliye kararının verilmesi gerekiyor. Burada Özgürlük Yürüyüşü’nün her adımında söyledik, biz Türkiye’de anayasa ve yasaların ayaklar altına alınmasına, hukuksuzluğun olağanlaşmasına izin vermeyeceğiz, kabul etmeyeceğiz. Sonuna kadar tüm gücümüzle direnmeye ve mücadele etmeye devam edeceğiz. Evet bugün Anayasa Mahkemesi bir karar vermiştir ancak bu kararı vermesinde en önemli etken Türkiye halklarıdır. Halkın iradesinden daha büyük bir güç olamayacağını, olmadığını gösterdiğimizi düşünüyoruz.

EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, Evrensel’e yaptığı açıklamada Can Atalay’ın şahsında tüm siyasi tutukluların serbest bırakılması, siyasi iktidarın yargıya müdahalesinin son bulması gibi temel demokratik taleplerle TİP’in yürüyüşüne dahil olduklarını söyledi. Gürkan şunları kaydetti:

“Yürüyüş esnasında AYM ihlal kararını vermiş oldu. Şu çok açıktır ki bu iktidarın hukuksuzluk, adaletsizlik, baskı ve zor politikaları temel bir yönetme tercihi haline geldi. Ayrıca hem dışarıda hem de içeride daha çatışmacı politikalarla devam ediyor. Hem siyasal özgürlükler mücadelesi, sendikal haklar mücadelesi, basın özgürlüğü, düşünce ve ifade özgürlüğü gibi temel talepler, bugün Türkiye’nin demokratikleşmenin ana taleplerinden olmıştur. Yine bölgede Filistin’e yönelik saldırıları dikkate aldığımızda Ortadoğu coğrafyasında hem Kürt halkının hem Filistin halkının taleplerinin karşılanmaması ve bu iki halka yönelik yıllardır sürdürülen inkar ve yok etme politikaları bölgesel sorun. Bölgede barış, ülkede demokrasi mücadelesi iç içe geçmiştir. Seçimden aldığı sonuçla siyasi iktidar her türlü hukuksuzluğu yapacağını, baskıyı uygulayabileceğini düşünmesin. Mücadele dinamikleri ve iradesi var. Bu gidişatı değiştirecek olan şey de budur.”

KAYNAK: EVRENSEL

Bir Cevap Yazın