NEDİR BU HERKESİ TUZAĞINA DÜŞÜREN PONZİ SİSTEMİ?

Ponzi sistemi çok zamanlarda sıklıkla duyduğumuz, insanların ağına düştüğü, en kapsamlı ve sistematik dolandırıcılık yöntemlerinden biri. Peki detaylarına bakarsak nasıl bir sistemi var, kırmızı bayrakları neler, nasıl korunursunuz birlikte bakalım.
Öncelikle ponzi sistemini, hileli bir yatırım programı olarak tanımlamak mümkün. Yeni yatırımcılardan alınan ödemelerin, daha önceki yatırımcılara ödenmesine dayalı olan sistem ile çok az risk ve sıfır risk vaad edilir. Ancak ponzi sistemini kullanan organizatörler gerçekten yatırım yapmak yerine parayı döndürmeyi hedef aldıkları için bir fon akışı gerçekleşmez. Bu sistemin yıkılmasındaki en büyük sebep, yatırımcıların nakit olarak paralarını alma talebinde bulunmaları oluyor. Bir yatırımcı bile parasını isteyip alamadığında domino taşı gibi devrilmeler gerçekleşiyor ve gün sonunda sistem çökmüş oluyor.
Bu sistem içerisine dahil olan şirketler -bilerek veya bilmeyerek- yeni müşteri çekmeye odaklanır. Genelde bilinçli olarak katılan şirketler çok fazla yeni yatırımcı bularak para döndürmeye başlar. Bu sistemin gerçekleşmesi için en önemli unsuz kesinlikle sürekli olarak para akışının olmasıdır. Böylece şirket kendi riskini ortaya koymadan eski ve yeni yatırımcıları döndürür.
Ponzi sistemini çok zamanlarda çok duyduk ama sanmayın ki yeni bir yöntem… 1920’lerde dolandırıcılık yaparak geçim sağlamaya çalışan Charles Ponzi’den ismini alan bu sistem, zincir halinde insanları kendi ağına düşürüyor. Riski az ve vaatleri çok yüksek olduğu için yatırımcılar kolaylıkla tav olabiliyor.
Ponzi Sisteminin Kırmızı Bayrakları
Ponzi sistemi kendi içinde tutarlı ve ikna edici bir yapıda olsa da içerisindeki 5 önemli maddeyi birleştirerek ne olduğunu ayırd etmek ve önlem almak mümkün. Gelin bu maddelere birlikte bakalım!
Minimum risk, yüksek risk: Her yatırımda belli bir risk vardır ve yatırımcılar genel olarak yüksek getiri isterler. Ancak ponzi sistemi göze oldukça batacak kadar minimum risk ve bu riske oranla çok yüksek bir gelir vaad eder. Genelde teklif götüren kişiler mantık sınırlarını da zorlayarak ikna edici olurlar.
Aşırı tutarlı gelirler: Yatırımda en önemli kural iniş çıkışların olduğunu bilmek ve buna göre dalgalanmalara ayak uydurmaktan geçer. Ponzi sistemi bu dalgalanmalardan nedense çok az etkilenir ve aşırı gelir miktarları sunar. Bu noktada hemen şüphelenmelisiniz.
Kayıt dışı yatırımlar: Ponziciler genellikle kayıt dışı çalışmayı severler. Mutlaka yetkili olan kurumlardan kontrol ederek paranızı değerlendirmeye sunmanız gerekli.
Lisanssız satıcılar: Yatırımcılar ne kadar bilgili ve donanımlı olsalar da lisanssız çalışırlar ve bunlar kontrol edilebilir. Sadece bu sistemde değil, yatırım alanındaki her noktada lisanssız satıcıları kontrol edebilirsiniz.
Gizli stratejiler: Şirketler bu yöntemde yatırımcılara fazla detay vermek istemezler ve eksik bilgilerle süreçleri yürütürler. Bu aşamada da sizden eksik evraklar talep ettikleri gibi kendileri de uzun vadede size resmi bir evrak sunamayacaklardır.
Nasıl Korunursunuz?
Olası dolandırıcılıklara karşı korunmak için tıpkı bir yatırımcının hisselerini satın alacağı bir şirketi araştırdığı gibi, bir kişi de mali durumunu yönetmesine yardımcı olan herkesi araştırmalıdır. Bunu yapmanın en kolay yolu, SEC ile iletişime geçmek ve muhasebecilerinin şu anda açık soruşturma yürütüp yürütmediğini (veya önceki dolandırıcılık vakalarını soruşturup soruşturmadığını) sorgulamaktır. Buna ek olarak herhangi bir plana yatırım yapmadan önce, yasal olup olmadıklarını doğrulamak için şirketin mali kayıtlarının sorulması da Ponzi sisteminden korunmak için yararlı olabilir. Bu iki yöntemle kolay bir şekilde sistemden kaynaklı oluşabilecek sorunlardan korunulabilir.