MOTOR AŞIĞININ KURYELİK YOLCULUĞU: AZİZE ÖZBEKLİ

Dünya Kadınlar Günü’nde sizi güçlü bir kadınlar tanıştırıyorum büyük bir gururla! 26 yaşındaki Azize Özbekli’nin enerjisi ve hayat kaynağı beni çok etkiledi. İlham isteyen, sevdiği şeylerin peşinden gitmek isteyen kadınlar için karşınızda Azize!
- Size kadın kurye diyorlar. Kimdir kadın kurye Azize Özbekli?
26 yaşındayım. Motor kullanmayı çok seviyorum. Motoruna aşık bir kadınım diyebilirim. Turizm otelcilik mezunuyum. Ama motor kullanmayı çok sevdiğim için bu mesleği seçtim. Evet ben bir kadın kuryeyim
- Ne zaman başladı bu motor sevdanız?
7 seneden fazladır motor kullanıyorum. Kurucusu ve başkanı olduğum kendime ait bir motosiklet grubum var. Motogezginler adıyla 3 farklı sosyal medya hesabım ve hatırı sayılır bir takipçi kitlem var. Buradaki takipçilerimle ve motorcu arkadaşlarımla birlikte birçok etkinlik düzenledim. Uludağ kayak turundan, doğa kamplarına kadar… Yazları genellikle tek başıma motosikletimle Ege ve Akdeniz turu yapıyorum. Kısacası motosiklet hayatımın her köşesinde ve hatta işimde de var.

- Motor kullanmak zor, İstanbul trafiğinde daha zor. Bir de pandemi etkisi. Şimdi de hava şartları. Özetle kuryelik yapmanın zor olduğunu biliyoruz, şahit oluyoruz. Peki kadın olarak kuryelik yapmak nasıl?
Evet bu bahsettiklerinizin hepsi gerçekten çok zor. Ama bu zorluğun derecesi bir erkek için neyse bir kadın için de aynı. Eğer benim için çok zor oldu dersem eşitlikten bahsedemem. Yalnızca ben değil tüm ekip arkadaşlarım büyük özveriyle çalışıyoruz. Ancak hepimiz işimizi severek yapıyoruz. Sevince dağlar aşılır derler ya, biz de sevdiğimizden yolları aşıyoruz. Bebeğine bakan ve evden çıkamayan bir annenin acil mama ya da bez ihtiyacını karşılamak içimizdeki motivasyonu, enerjiyi daima diri tutuyor.
- Kadın istihdamı konusunda kargo sektörü ne kadar katkı sağlıyor?
Türkiye’de birçok şirket gibi bu alanda özel çalışmalara başladı. Kadının yaşamın içinde yer almasına sağlanan destek ve duyarlılık gün geçtikçe artıyor. Erkek egemen bir sektör olan kargo şirketlerinin de çeşitli çalışmalar, projeler yaptığını duyuyorum. Kadın kurye alımları oldukça arttı. Öncelikle çalıştığım kurumun bu konuda ciddi bir hedefi var. Önümüzdeki yıl 1000 kişinin istihdam edilmesi ve bu istihdamın büyük çoğunluğunun da kadınlardan oluşması hedefleniyor. Bunu öğrendiğimde geleceğe dair hem cinslerim adına umutlandım, mutlu oldum.
Bu hedef de küçük de olsa bir payım varsa ne mutlu bana. Ancak çok keskin bir algı var. Ve bu algıyı yıkmak için zaman ve sabır gerekiyor. Bir Günde Kargo’nun kadın motor kurye için verdiği ilanlara başvuru yine erkeklerden geldi. Neredeyse hiç kadın başvuru olmadı. Bu çok üzücü. İşe başladığım ilk günden itibaren patronlarımdan ve iş arkadaşlarımdan hep destek gördüm. Beni her zaman cesaretlendirdiler, korudular. Ben de bir kadın olarak bu işi layıkıyla yapmanın mümkün olduğunu kanıtladım onlara. Ancak ne yazık ki, kadınların çoğu bu meslekten korkuyor, çekiniyor ya da kendisine yakıştırmıyor.
Oysa bu da diğer meslekler kadar zor ya da diğer meslekler kadar kolay ve onlar kadar riskli. Tüm bu artı ve eksilerle beraber çalışmak kişi olarak sizin farkınızı ortaya koyuyor. Keşke bu alanda daha fazla olsak…Bunun olması için hiçbir engel yok. Ben yapabiliyorsam herkes yapabilir. Benim diğer kadınlardan bir farkım yok. İstemek, inanmak gerekiyor o kadar. Bu hayat için de böyle değil mi?

- Kadınları destekleyen platformlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu platformlar bizler için önemli bir köprü. Destekleyici, yol gösterici, toparlayıcı. Medya da bir o kadar önemli. Kadınların medyada görünür olması demek bir nevi –hemen hemen aynı hikayeleri yaşıyoruz ama bakın ben başardım, sen de başarabilirsin- demek. Başarılı kadınlara kendilerini anlatma ve diğer kadınlara örnek olma şansını verdiğiniz için size de teşekkür ederim. Sizin sayenizde ben de küçük bir fidan ekmiş olacağım.
- Sizce cinsiyet eşitsizliğinin giderilmesi için neler yapılması gerek?
Ben eğitimin bu problemi çözmek için tek ve en iyi ilaç olduğunu düşünüyorum. Hiç bıkmadan usanmadan anlatmalı, göstermeli, öğretmeliyiz. Rakamlarla, gerçek hikâyelerle, akademik olarak, ekonomik olarak psikolojik olarak…
Kadın inatçı bir yapıya sahiptir. İsterse inat eder ve bir şekilde mutlaka yapar. Atatürk’ün de dediği gibi “Bir toplum, bir millet erkek ve kadın denilen iki cins insandan meydana gelir. Mümkün müdür ki, bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer kısmı göklere yükselebilsin!”