Master Yapayım da Maaşım Artsın

Biz master yapma konusunu çok yanlış anlamışız…

Türkiye’de eğitimin her alanı birbirinden farklı sorunları beraberinde getiriyor. Üniversite mezunu öğrencilerin diledikleri iş alanında olamama kaygısı, ne yapacağını bilmeyen binlerce master öğrencisi oluşmasına sebep oluyor. Özellikle doğru yönlendirme olmadan akademik hayatın içinde kalma yanılgısı ile sektör içerisinde çok büyük başarılara imza atacak olan insanlar gittikçe daha da çok köreliyor.

Öncelikle master yapmanın büyük şirketler açısından maaş ve statü arttırıcı bir etken olduğunu çoğu üniversite adı altındaki ticarethanelerin bunu bilerek resmen diploma sattığının farkında olmak gerekiyor. Yani siz aslında tezli ve tezsiz diye ayrılan master programlarından tezsiz olanı tercih ettiğinizde, tek derdiniz statü ve para ise diploma satın almış oluyorsunuz. Yani alın verin ekonomiye can verin algısının akademiye yansımış, en çirkin hali…

Kabullenmek lazım geliyor ki yüksek lisans mantığı gereği düşünüldüğü gibi bir akademik devinim değil. Tezli yüksek lisans öğrencilerine akademisyenliğin yolunu açan, tezsiz master öğrencilerine de alanlarında daha iyi uzmanlık eğitimi veren bir aşama. En azından olması gereken bu, Türkiye’deki değil.

‘Master yapayım da maaşım artsın’ algısının en büyük sonucu pratikte sektör içerisinde kendini yetiştirememiş insanların üst konumlarda yer alarak, yeteneklerini göstermek isteyenleri ezmesi. Satın aldığı diploma ile yönetici konumunda oturan, adeta tepeden inme olan –istisnalar dışında- master’lı kişiler, kendini yıllarca sektörün içinde geliştirmiş ve her durumda kendini ortaya koyma vasfına sahip çalışanların üstünde bir baskı kuruyor.

Tezli yüksek yapanlar için durum biraz daha farklı. Bu kesim akademisyenlik için sayfalar dolusu tez yazmayı göze almış, akademik olarak makalelerde boğulmayı bir zevk haline getirmiş insanlarla dolu. Burada da sorun şurada başlıyor. Maalesef ki tezli master programlarına kayıtlı öğrencilerin çok azı idealist. Hemen hemen hepsi ‘Mezun oldum, iş bulamadım, en olmadı akademisyen olurum’ diyor.

Arkadaşlar! Akademisyenlik öyle bir şey değil. Hiçbir şey bulamadım akademisyen olayım düşüncesiyle ne eğitim verebilirsiniz ne de kendinize bir faydanız olur. İdealist bir bakış açınız, akademik düşünce içerisinde geliştirmek istediğiniz noktalar yoksa eğer mümkünse dükkanı kapatın gidin, makale okumak yerine iş arayın. Zira sizin düşüncenizle akademisyen olmuş insanların elinden çıkan öğrencilerin nerelerde, nasıl bir durumda oldukları malum.

Akademik kariyerin kırılması olan master döneminde siz siz olun hedeflerinize yönelik hareket edin. Ya gerçekten ideallerinizin peşinden koşup hedefinize ulaşın ya da sektör içerisinde kendinizi kanıtlayarak büyük paralara ulaşın, diploma satın alarak değil.