LÜKS TABUTLAR

Doğa, boşluk sevmez! Ne konuda olursa olsun, mutlaka bir şekilde doldurur… Kâh bir kaldırım taşı arasında çiçek filizlenir kâh da yönetimsel boşluktan; rantiyeciler, insafını yitirmiş ev sahipleri, emlakçısı bitiverir…

Son günlerin, halkın büyük çoğunluğunun tek konuşulanın; astronomik kiralar, konut açığı. Aslında konut sıkıntısı kadar da âtıl durumda olan, yanlış hesaplarla yapılmış merkezden uzak meskenler ve uçuk fiyatları ile boş kalan konut gerçeğimiz de var…

Son ayların en çok yazılan çizileni de olup, bu konuya herkes pür dikkat kesilince; öyle uç kiralık ilanları, onca kümes bile denemeyecek yerlerin “mesken” adı altında kiralandığı da görmeye başladık ki; her biri akıllara ziyan…

BÜTÇENE, BÖLGEYE GÖRE TABUTLAR…

Geçtiğimiz günlerde yazdığım “BARINAMIYORUZ” isimli yazımda, daha çok işçi, memur ve öğrenci de semti olan Koca Mustafa Paşa’dan, 900 ₺’den başlayan; yatak koysanız dönecek alanı kalmayan, eski kiracılarınca çatısı aktığı için, engellesin deyi suntaları bantlanan odalardan örnekler sunmuştum. Oranın tabutlukları öyle idi…

Diyorsanız ki; ben “varoşlarda” yaşayamam, öyle herkes ile iç içe olamam, o zaman kesenin ağzını açıyorsunuz, daha da lüks tabut alıyorsunuz…

“Hadi canım sende”, dediğinizi duyar gibiyim. “Dediğin evler, ancak gariban mahallelerinde olur” da demeyin, sakın ha! Artık, her semtin tabutlukları var…

“SADECE BAYANLAR İÇİNDİR” diye başlayan; “Nişantaşı’nda, Valikonağı caddesine paralel, X sokakta, Valikonağı caddesine 1 dk. yürüme mesafesinde, yeni binada tek kişilik daire.”

İşin en can alıcı noktasına geldik! “Dairede telefon çekmediği için, WİFİ ile bağlantı sağlanmaktadır… Dur, sevgili okur! Hemen sinirin yükselmesin! Henüz kaymağına gelmedik! Devam ediyoruz;” DAİREDE PENCERE OLMADIĞI İÇİN, YEMEK YAPILMADAN KULLANILACAKTIR!”

Çok cömertler: “Kiraya faturalar dahil” notunu da düşmüşler… Ne kadar ponçikler, canlarım benim… Bakın ‘adamlar ince ruhlu’, faturaya para almıyorlar… Az sakin!

Affedersiniz! Dairenin tüm görkemini anlatmaktan, kira bedelini söylemeyi unuttum: 2.000₺ Bu kaçmaz fırsat, 20 metre kare olup; 15 metre kare kullanım alanına sahiptir…

Yemek yapılmasının yasak olduğu odaya, niye kocaman 1 mutfak tezgâhı konur? Odada tezgâh, ikili koltuk (muhtemelen açılınca yatak oluyor), sehpa tüm görünen ve sığanı bu… Wc ve duş var mı, bilemiyorum. Belki, onun içinde boş araziye çöğdürüyoruzdur…

Şimdi, gelin başka bir şeyin hesabını yapalım mı? Aylık 2.000 kira cepte. Yemek yapamıyorsun; sabah kahvaltısından, akşam yemeğine kadar paket servis. Hadi, bu “bayan” çalışıyor, öğle yemeğini iş yerinde yiyordur; gene kahvaltı ve akşam yemeği masrafı bâki.

Günlük 70 ₺ yemek için diyelim. Nişantaşı’nda da o paraya ne alacaksa? Hoş, artık İstanbul’un herhangi yerinde, adamakıllı bir yemek için de yetmiyor ya o para, o da başkaca acı gerçek…

O dairede oturacak kişinin, kira ve aylık yemek harcaması 5.000₺. Bunun içinde, kişisel ihtiyaçları, yol masrafı, ıvırı zıvırı yok üstelik…  Merakımı hoş görün; aylık 5.000 ₺ kazanan, kaç kişi var aramızda ayrıca da?

BİZİ KISKANANLARDA, DURUM NEDİR?

Halkın %56’sının kirada oturduğu Berlin’de; 2010 yılından beri, kiralar %86’ya yakın düzeyde zamlanmış. Yoğun tepkiler, gösteriler sonucunda; büyük emlak devlerinin elindeki 286.000 dairenin kamulaştırılmasına yönelik, referanduma gitme kararı alınmıştı.

Pazar günü, genel seçime de giden Almanya, seçimle beraber, Berlin’de; kamulaştırmaya yönelik referandumu da oyladılar. Kamulaştırmaya Berlin halkının, büyük çoğunluğu “Evet” diyerek, desteklerini sundular.

Siyasi ya da yaptırım gücü olmayan referandumun; Berlin’in sosyalist kadın belediye başkanı ve meclisi üzerinde, itici baskı gücü oluşturması beklenmekte.

Aynı zamanda referandumun, “toplu konut” sayısının artırılmasına yol açacağı, daha modern toplu konutlarla, dünyaya da örnek olmasının yanında, kiraları da aşağı çekeceği umuluyor.

Gün geçtikçe, orta sınıfın/ orta direğin sıfırlandığı, toplumun zengin ve fakir olarak net çizgilerle sınırlarının belli olduğu, su götürmez gerçeklik.

Ayrıyeten, artık mahalleler arasında da benzeşmeler gün yüzüne çıkıyor; tabutluklar örneğinde olduğu gibi… Hangi semtte yaşadığımızın önemi yok; her yer de bize mezar kazıyorlar… Kimisi gecekondu, bazısı lüks caddeye paralel, 2-3 kat yerin altında, üstelik de sıfır apartmanda… Siz yeter ki, mezarınıza kaç para ödeyebileceğinizden haber verin…