KADINLAR KARİYERLERİNİN İLK 10 YILINDA DEPAR ATMAK ZORUNDA

Geçmişten günümüze bakıldığında kadınların kariyerlerinde belli bir yaştan sonra sabit kaldığını, hatta gerileme dönemine girdiğini fark ettiniz mi? Son 5 yıl içerisinde bu durum şükür ki ortadan kalkmaya başlasa da aslında kemikleşen bir fikir ve algı söz konusu. Peki bu durumun nedeni neydi ve ne değişti?
Kadınların iş dünyasında yönetici konumlarına gelmesi ya da erkeklerden daha hızlı yüklenmesi yeni bir durum sayılabilir. 30 yılı var yok. Hala erk kavramı neticesinde kadınlar tarafından yönetilmek ezik bir durum olarak niteleniyor içten içe, bazen de alenen. Bu baskılar ve yıldırma politikaları göz önünde bulundurulduğunda, kadınların bir hırsla yükselmeleri ani ama sancılı olarak gerçekleşti.
Kariyerinin ilk başında büyük bir hırsla konumunu sağlamlaştırmak ve kendisini geri çeken her şeyi aşan kadın, bir noktadan sonra ortadan kayboluyor. Ortamı ya kendinden sonra gelen başka bir genç kadına bırakıyor ya da kurduğu tüm sistem bir erk tarafından ele geçiriliyor. Maalesef ki bunun en büyük sebebi halen annelik içgüdüsü ve hormonların hareketliliğinin devam etmesi.
Yaşı 30’a gelen kadın hemen çocuk doğurarak kariyerine ara vermek zorunda kalır. Çalışma şartları ne kadar annelere uyumlu gibi gözükse de güncellemelerden uzakta kalarak yavaş yavaş körelmeye başlarsınız. Bunun sonucunda da tekrar adapte olamama, hızlı yükselişin hızlı bir inişe geçmesi ve yıldırma politikalarının artması gelir. Yani kadının hem anne hem başarılı bir iş kadını olmasının önü tamamen kapatılır.
Ne Yapmalı?
Kadın her zaman geri planda kalmaya mahkum mu? 30’lu yaşlarından itibaren koşarak çıktığı kariyer basamaklarından yuvarlanmak zorunda mı? Hayır! Son yıllarda örneklerini çok görmeye başladığımız başarı hikayelerinin çoğalacağından eminim.
Sadece kadınlara naçizane bir tavsiyem var. Gelenekler ve toplumsal normlar size neyi dayatırsa dayatsın onların bir parçası olmak zorunda değilsiniz. Hazır değilken anne olmaya, mutlu değilken evlenmeye… İlla ‘yaşınız geldi’ diye mutlu olduğunuz bir işe ara vermek zorunda değilsiniz. Tıpkı tam tersinin de mümkün olduğu gibi.
Kadınlar! İçinizde kalan o orta çağ etkilerini atın artık. Anneannelerimizin, onların annelerinin bize bıraktığı mirasın iyi yönlerini alın. Savaşın, mücadele edin, çekip çevirin, tuttuğunuzu koparın ama onlar gibi kendinizi eve kapatıp, bir yerden sonra hayatınızı başkaları için yaşamayın. Sadece kendinizsiniz unutmayın! Siz mutlu değilseniz, etrafınızdaki kimse de mutlu olmayacak.