İSKELETİN KADAR GENÇSİN

İnsan ömrü uzadı. İstatistik verilere göre yaşam süresi 1950’lerde elli yaş iken, 2020-2025 yılları için beklenti erkeklerde 75,6, kadınlarda 81,20 yaşına yükseldi. Tıp çevreleri ise insan ömrünün 120 yıl olduğunu belirtiyorlar.

Yaşamın süresi kadar, sağlıklı olması da önemli. Halk arasındaki deyimle elden ayaktan düşmemek… Bu deyimin tıbbi adresi,  insan vücudunun taşıyıcı sistemleri olan kas ve kemiklerimiz. “Binanın kolonları, demiri, çimentosu ne kadar önemlidir; deprem yıkmaz kalitesiz inşaat yıkar” saptamasında olduğu gibi, kas iskelet yapımız güçlüyse, yıllar geçer, mihrap yerinde kalır. Bu amaca ulaşmak için çok erken yaşlardan başlayarak her yaşta yapacaklarımız var.

‘Zirve kemik kütlesi’ ya da ‘doruk kemik kütlesi’ olarak adlandırdığımız bir değer var. Bebek doğumdan ergenlik dönemine ve yirmili yaşlarına geldiğinde doruk kemik kütlesine ulaşıyor.  Doruk kemik kütlesi genetik özellikler, hormonal etkilerin yanı sıra beslenme, egzersiz gibi çevresel faktörlerce belirleniyor. Kalsiyum ve D vitamininden zengin beslenen, güneş gören, koşup oynayan çocuklar kemik doruğunda daha yükseklere tırmanıyorlar. Yirmili yaşlarda tamamlanıyor bu yarış. Otuzlu yaşlarda bile biraz daha zorlanabiliyor kemik zirvesi. Giderek kayıp başlıyor. Doruk kemik kütlesi yüksekse kayba rağmen, iskeletimiz osteoporoz (kemik erimesi) değerlerine gerilemiyor. Kayba rağmen yeterli miktarı koruyor. Korumazsa korumasın diyemeyiz; uzun yaşayacağız ama bir de kırılıp dökülmeden yaşamak istiyoruz.

Bu nedenle Dünya Osteoporoz Derneği Osteoporozu bir halk sağlığı sorunu olarak saptamış, bireylerde iskelet sağlığı bilincini geliştirmeyi, kırıklardan korunmayı, osteoporoz tedavisini amaç edinmiştir. Osteoporoz nedeniyle yaşanan kırıkların kişisel yaşam üzerine ve sağlık sistemine maliyetleri konusunda birçok çalışma yapılmıştır. 20 Ekim Dünya Osteoporoz günü olarak belirlenmiştir.

Özetlemek gerekirse, bebeklerimizin, çocuklarımızın gençlerimizin, kendimizin ve büyüklerimizin kalsiyumdan zengin beslenmesi önemli. D vitamin içeren besinler değerli. Güneş altında koşup oynayan bir çocukluk gerekli.    

İnsan bedeni hareket etmek üzere çalışan bir düzenek. Modern hayatlarda oturduk kaldık. Yaradılış formülümüze aykırı yaşıyoruz. Uzaktan kumandaların, otomatik sistemlerin, akıllı evlerin içinde taşıyıcı sistemimiz kullanım dışı kalıyor. Kullanım dışı kalan yapılar duran su gibi bulanır, kokar. O yüzden, ‘hareket’ diyoruz.

Yük bindiren egzersizler, örneğin ip atlamak, örneğin sırt çantamıza 3-5 kg ağırlık koyarak haftada üç gün 40 dk. yürümek omurga ve kalça kemiklerimizi güçlendiriyor. Güçlenen kemiklerimiz kırılmalara karşı korunmuş oluyor. Bu kadar kolay, yalnızca karar vermek meselesi.

Gençleşmenin çok moda olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Botox, dolgu, askı, estetik girişimler… Haydi, gelin bir boy aynasında kendimize bakalım: öne eğilmiş baş, çökük omuzlar, kambur sırt… Sonra dik duralım, başımızı yukarı kaldırıp,  omuzları geriye verelim… Aynadaki görüntü diriliverir, on yaş silinir takvimden. Yüz, kaş, göz güzelliği de önemli tabii; ama ben size bir sır vereyim: en kârlı yatırım iskeletimize yaptığımız yatırımdır. 

Bir Cevap Yazın