HAYATIMIZI TEMELİNDEN DEĞİŞTİREN GELMİŞ GEÇMİŞ 9 SİTE

İnternet her yanımızı duvar gibi sararken eğlence tuzağı ile bizi ağına düşürdü. Artık ne yapsak, onun elinden kurtulamıyoruz.

İplerimizi verdik o koca sisteme, kurtulamıyoruz. Şaka bir yana iletişim ağı olarak ortaya çıkan internet teknolojisi hayatımızın vazgeçilmez bir parçası halini aldı. Sayesinde dijital ortamda bulunan her bilgiye ulaşır olduk. Akıllı cihazlar nesnelerin/şeylerin interneti, yapay zeka derken bilgi teknolojileri epey bir yol aldı. 2000’lerin başında bizlere inanılmaz gelen web siteleri başka bir boyuta evirildi. Ne var ki, bazıları yeni platformlara direndi ve günümüze de ayak uydurmayı başardı. Ayrıca bugünkü uygulamalara da ilham verdi. 1995 sonrası doğanlar için bu yazı bir tık belgesel niteliğinde… Siz de bu kısa tarihe göz atmak istemez misiniz? worknwomen.net sizin için yazdı!

Facebook

ABD merkezli Social.me ilk başta mezunların birbirini bulabilmesi için forum tadında kurulmuştu. Facebook’un kurucuları bu fikri temel alarak sosyal ağın boyutlarını genişletti ve küreselleştirdi. Ayrıca platformun fonksiyonlarını geliştirmesi sayesinde insanlar hızlı iletişim imkanının yanı sıra paylaşım yaparak kendi kişisel “medya”larını oluşturma şansını buldular. Facebook site içi uygulama çeşitliliğini o kadar genişletti ki şimdilerde e-ticaretten reklama, geniş kitlelere fikir yaymadan etkileşimli paylaşım fonksiyonuna kadar pek çok özelliği barındırıyor. Yani bu sosyal ağ, esas misyonunu çoktan aştı . Facebook’un üye hacminin çok kısa sürede büyümesi toplumun bir kesiminde heyecan yaratırken diğer kısmında tepki topladı. Facebook’a şüphe ile yaklaşanlar kişisel veri güvenliğini öne sürüyor. Vardığı Hatta şüpheci kesikehanetleri son yıllarda Black Mirror gibi teknoloji distopyalarına şlham vermekte. noktaya bakılırsa pek de haksız sayılmazlar. Neyin ne olduğunu bekleyip göreceğiz…

MSN Messenger

Şimdikiler internetten mesajlaşmayı Facebook ile başladı sanıyor. Halbuki Facebook Messenger uygulamasının ilk versiyonu MSN Messenger’dı. Microsoft’un 2000’li yılların başında ICQ haberleşme ağının tekelini yıkarak fenomen olmuştu. ICQ’dan farklı olarak msn ya da Outlook mail uzantısı ile uygulamaya msn.com adresi üzerinden uygulamaya erişim sağlanmaktaydı. Düşünün müzik gurubu olan Duman yeni kurulmuştu o derece eski bir siteden bahsediyoruz. Şaka bir yana MSN, günümüz mesajlaşma teknolojisine pek çok yeni özellik eklenmesine ve chatleşme kavramının şimdiki halini almasına yol açan ve haberleşme alışkanlıklarımızı temelinden değiştiren bir uygulama ve site olduğu için bu seçkide yer alıyor. Ancak akıllı telefonlara ayak uyduramayarak kısa sürede piyasadan kayboldu ve kullanıcılarının zihninde hoş bir anı olarak yer etti. Hala MSN Live Messenger’ın aplikasyonunun geliştirilmesi konusunda Microsoft’a çağrıda bulunanlar mevcut. Ne var ki Microsoft başka alanlara odaklanmasından kaynaklı bu talebi karşılamaya niyetli görünmüyor. Biz yine de buradan anonsu yenileyelim… Özleniyorsun MSN Live Messenger. Duygularımız karşılıklı ise bana göz kırpan emoji gönder… 😉

Ekşi Sözlük

Ekşi Sözlük… Bu paragrafa başlarken MFÖ’nün Bodrum Bodrum şarkısındaki ‘Nasıl anlatsam nerden başlasam?’ dizeleri aklıma geliyor. Sedat Kapanoğlu tarafından 15.02.1999 yılında kurulan kutsal bilgi kaynağı, forum mantığından hareketle kullanıcıların hem okur hem yazar olarak bilgi paylaşmalarını bugüne kadar görülmemiş bir formatta ve yayın politikası izleyerek paylaşmalarını sağladı. Üstelik, bilgi paylaşım platformu olarak otoritesini uzun süre elden bırakmadı. Hatta o kadar ki Türkiye pazarında Wikipedia’dan bile daha çok popüler oldu. Ekşi Sözlük’ü peşi sıra Uludağ Sözlük, İnci Sözlük gibi aynı formatta birçok site açıldı fakat hiçbiri onun kadar ziyaretçi kitlesine ulaşamadı. Ünlü isimlerin kâbusu oldu, tazminat davaları bile sözlük yazarlarını yolundan döndüremedi. Sözlük yazarı olmanın sağladığı karşı konulamaz prestij de cabası…

Google

Bugün arama motoru denince akla ilk gelen marka veya şirket Google’ın hikayesi 1996 yılında başladı. Stanford Üniversitesi’nde doktorasını yapan iki öğrenci olan Larry Page ile Sergey Bri hesaplama ve veri araştırmak için bir arama motoru geliştirdiler. Basitçe dünyanın dört bir yanındaki bilgiye tek tuşla ulaşabilme imkânı veren bu teknoloji, 1998’de Microsoft’un üst düzey yöneticilerinden birinden fon bulmayı başararak Ar-Ge çalışmalarına start verildi. 6 yıl boyunca hummalı süren test aşamalarını geçerek 2004 yılında halka açıldı. Başta bilgiye erişim konusunda daha özgür bir politika izleyen Google şimdilerde çeşitli argümanlarla ana akım medyayı destekleyen bir platforma dönüştü. Yine de rakipleri arasında en gelişkin veri tabanına sahip arama motoru, yeni uygulamalarla kullanıcılarının ilgisini çekmeye devam ediyor.

Twitter

Twitter, 2000’li yılların ortalarında Jack Dorsey tarafından kuruldu. Dorsey, 2001’de gerçek zamanlı online günlük mantığında bir site kuracağını söylediği zaman çevrisi tarafından hayli yadırgandı. Fakat Jack kimseyi dinlemeyerek herkese açık online SMS sitesini 2006 yılında ‘Twitter’ı kuruyorum’ mesajı ile ziyaretçilere açtı. Hız çağında kimsenin uzun uzadıya okuyup yazmayacağı öngörüsü ile kurgulanan Twitter, yayımlanan mesajların boşluklar dahil 140 karaktere sığdırma kuralı sayesinde dünya çapında popülerlik kazandı. Twitter sayesinde, trend topic (Twitter’da bahsedilen en popüler konu), hashtag(etiket) gibi kavramlar lugatımıza eklendi. Başarılı yazılımı ve geniş içeriği ile kitlelerin dikkatini çekmeyi başaran Twitter, gerek markaların gerekse dünyayı saran düşünce akımlarının bir numaralı adresi haline geldi. Sessiz çoğunluğun sesi olma misyonunu üstlenen site, bu yönüyle ana akım medyaya meydan okuyarak şöhretini ilk günkü gibi koruyor.

Yemek Sepeti

Yemek Sepeti Türkiye’nin ehlikeyif insanlardan oluştuğunun bir numaralı kanıtı niteliğinde bir site Nevzat Aydın, Melih Ödemiş, Gökhan Akan ve Cem Nufusi, tarafından 2000’de kuruldu. ABD’deki online sipariş sitelerinin şablonlarını inceleyerek bir üst model geliştirmeye karar veren dört ortak, projeleri için kollarını sıvadılar. Yoğun emekleri ve kurdukları dijital altyapı ve hizmet ağı sayesinde dünyaya ilham verecek kadar başarılı Yemeksepeti.com projesini ortaya çıkardılar. İlk başlarda gönderim kapasitesi 10’lu rakamları aşmayan Yemek Sepeti, 7 sene sonra 10.000 siparişe yetişebilir hale geldi. Bu süreçte pek çok büyük yatırımcının iştahını kabartan projeye gelen ortaklık teklifleri gelse de ortaklar tüm teklifleri reddettiler. 2010 yılında hizmet ağını platform, yabancı yatırımcılarla bir araya gelmeye başladı. 2015’te ise Yemek Sepeti, yoluna Delivery Hero, tarafından 589 milyon dolara satın aldı. Yemek Sepeti bu satın almayla Türkiye’nin milyar TL değerlemeyle çıkış yapan ilk internet girişimi oldu.

Youtube

Yine 2000’li yılların başında internet kullanımının yaygınlaşması ile birlikte online video sitelerinde azami bir patlama yaşandı. Ancak hiçbiri dev rakipleri Youtube’nin veri tabanına sahip değildi. PayPal’da çalışan 2 arkadaş Steve Chen ve Chad Hurley tarafından kuruldu. Özellikle videoların dosya büyüklüklerinden kaynaklı e-posta üzerinden paylaşım hızının düşük olması fikrinden yola çıkılarak video paylaşım sitesi Youtube, içerikleri ve bu içeriklere anında ulaşım imkânı ile internette en çok ziyaret edilen adres olma özelliğini koruyor. Youtube’nin potansiyelini fark eden Google ise, kuruluşundan 1 sene sonra video paylaşım sitesini satın alarak bünyesine katıyor. Youtube’nin yazılımı ‘Video on demand’ (talep edildiği anda video) dönemini başlatarak televizyon yayıncılığını temelinden değiştirmeye ve Netflix gibi platformlara ilham vermeye devam ediyor.

Amazon

1994’te Cadabra adı ile kurulan site 1995’te Amazon olarak bugünkü halini aldı. Dünya çapında kitap satmak amacı ile oluşturulan e-ticaret sitesi Amazon, başlangıçta online olarak kitap satışı üzerine odaklanmıştı. Servis ağı, hızı ve müşteri memnuniyeti ile kullanıcılarını kendisine hayran bırakan site, bir süre sonra farklı sektörlerden birçok ürünün de satış mecrası haline geldi. Yapay zekayı en ileri düzeyde kullanan Amazon, aynı zamanda e-ticaret konusunda ArGe’sini sürekli geliştirerek başarı grafiğini daha da yukarılara taşıyor.

Last.fm

Bugünlerde pek popüler olmasa da Last.fm, 2002’de yayın hayatına bir internet radyosu olarak başladı. 2005’te dünyada bilinen ilk müzik paylaşım platformuna dönüştü. Dünyanın her yerinden adını duymadığımız sanatçının envaiçeşit şarkıları bu platformda yer aldı. Üstelik skroplama denilen sitenin seçtiğiniz müziklere benzer sanatçıları önerdiği bir yazılımları mevcut. Bu sayede sanatçı, müzik gurubu ya da şarkı hatta müzik türü keşfedebiliyorsunuz. Last.fm halen yayında olmasına rağmen özellikle ülkemizdeki erişim yasağı nedeniyle yerini başka müzik paylaşım platformlarına bıraktı. Last.fm yazılımını gerek Youtube’la gerekse diğer müzik paylaşım platformları ile entegre olacak şekilde geliştirdi. İnternet radyoculuğu alanında kullanıcı deneyimini en üst seviyelere taşıyan site, Spotify gibi online müzik sitelerine ilham vermeye devam ediyor.

Bir Cevap Yazın