Hayatı Kaçırmayın

Koşuşturmaların içinde hayatınızı yaşamanın ne kadar önemli olduğunu fark ettiniz mi?

 Bizlere büyükler tarafından her zaman öğütlenen, hatta artık bilinçaltımıza kazınan ‘’çalış, kazan, biriktir’’ mantığıydı. Evet, tabi ki çalışıp kazanıp biriktirelim fakat nereye kadar? Bunun da bir sınırı olmalı diye düşünüyorum. Tabi bu sınır kişiden kişiye ve beklentilere göre değişir.

Daha yirmili yaşlarında gençler yaşadıkları gelecek kaygısı, işsizlik, hayat şartları derken en güzel yılları boşa geçiyor gibi hissediyorlar. Okul hayatında başarılı olmak, iyi bir iş sahibi olmak; ev, araba, yazlık gibi maddiyat ile elde edilen şeyleri alabilmek için daha çok çalışıp biriktirmek… Peki, ne için birikim? Daha iyi bir gelecek için aslında. Kendini güvenceye alma ihtiyacından kaynaklı olarak bu durum normal kabul edilebilir. Zaten ailelerimizden de gördüğümüz bu değil mi?

Biriktirme ve geleceğe yatırım üzerine kurulan hayatlar artık işkence olmaya başladı. Mutsuz olduğumuz işlerde çalışmak zorundayız hatta belki de mutsuz olduğumuz bir yerde yaşamak zorundayız. Bu durum da zamanla bizleri mutsuz ve doyumsuz bireyler haline getiriyor. Daha fazlasını elde etme ihtiyacını doğuruyor.

Gelecek gelecek derken bugünü ihmal etmiyor muyuz sizce de?

İyi bir geçmişimiz olduğunu ya da zamanında çok çalıştığımızı gösteren tek şey biriktirdiğimiz maddiyat, ev ya da araba mı? Bir dil öğrenmek için paranızın tümünü harcamanız ya da tüm dünyayı dolaşıp güzel anılar biriktirmeniz; aynı zamanda da farklı kültürlerin içinde olmayı deneyimlemeniz birikim değil mi?

Uzun vadeli planlar yaparken hep bir şeylerin uzaktan gülerek beni izlediğini hissederim. Tüm planları bir anda suya düşürecek bir şey oluverir ve hayat her defasında bir tokatla kendini hatırlatır aslında. Önemli olan bu farkındalığı kazanabilmek. Belki de biriktirdiğiniz tüm para, sahip olduğunuz tüm mal-mülk ilerde sizin sağlığınız için harcanacak. O yüzden etrafınızdaki güzelliklerin farkına varın ve sağlığınız, zamanınız, enerjiniz varken hayatı kaçırmayın derim.

‘’Yaşam felsefemi sordular cevapladım. Sonsuza dek yaşayacakmış gibi düşün, yarın ölecekmiş gibi yaşa.’’