Kadınlar gerçekten kariyer ve çocuk arasında seçim yapmak zorunda mı?
Çocuk sahibi olmak mı istiyorsunuz yoksa kariyer yapmak mı? İlk bakıldığında cevabı üzerine düşünülmesi gereken bir soru olsa da aslında ne kadar da gereksiz bir soru işareti. Bir kadın olarak çocuk sahibi ve kariyeri aynı anda yürütenler varken bu sorunun hala gündemde olması maalesef ki acı verici.
Neden hala çocuk sahibi olmak mı kariyer yapmak mı sorusuyla karşı karşıyayız? Çünkü çoğu kadının üzerinde hala hamile kaldığında işini kaybetme baskısı var. Sürekli ve düzenli ilerleyen bir şirkette çalışan ya da size ihtiyaç duyulan bir alanda çalışıyorsanız hamilelik süreci, doğum izni gibi durumlar iş verenin en büyük derdi haline geliyor. Daha iş görüşmesinde bile sorulan evli-bekar, çocuk düşünüp düşünmeme soruları sizi bir seçim yapmaya itiyor.
Çocuk sahibi olmak ve kariyer yapma konusunda tek baskıcı taraf da işverenler olmuyor. Aile içinde hatta direkt eşinizden çalışırken çocuğunuza yeterince bakamama ithamları ile karşılaşabilirsiniz. Hala geleneksel aile yapısına inanan bireylerde bu sorun evliliklerin ya da kadının kariyer hayatının sonu olması anlamına geliyor. Düşünüldüğünde hangi anne istemez ki 9 ay boyunca karnında taşıdığı çocuğu ile her an birlikte olmak. Ama geçim kaygısının yanında sevdiği işi yapan kadınlar için bu seçim oldukça zor oluyor. Zira zorunlu bir seçim halini alıyor.
Çocuk sahibi olmak ya da kariyer yapmak kadının kendi insiyatifine kalmış bir durumdur. Siz patron olarak kadının aile yapısına karışamayacağınız gibi eş ya da aile olarak da kariyere müdahale edemezsiniz. Koskoca bir gün içinde iş dünyasının tüm zorlukları ile mücadele eden bir kadının çocuk doğurma ya da kariyerini ilerletme anlamında da kendi iradesine inanmak zorundasınız.
Çalışan annelerin hayatları her ne kadar zorlayıcı olsa da yılmadan elini attığı her şeyi mükemmelleştiren kadınları saygıyla selamlıyorum. Her ne olursa olsun mobing ya da aile baskısına direnen ve kariyerde de çocukta da kendi kararlarına sahip çıkan daha binlerce kadınla tanışmak dileğiyle. Unutmayın! Seçim ya da karar sizin, patronunuzun ya da ailenizin değil!